4 Nisan 2013 Perşembe

Turnikeden Geçenler

Hazır on beş dakikam varken son vapura, yürüyen merdivenin sağ tarafında durmak istiyorum. Sanki vapur beni bekliyor, saatini değil. Sıkıla sıkıla duruyorum merdivende. Alışık değil bünyem koşturmamaya. Öyle ki yavaş yavaş iskeleye banıyor gözlerim, mavilere. Turnikeden geçtim.Yarım bıraktığımı sandığım başlamamışlıkları başlattım.Üst güverte,adalara bakan sağ köşe her şeyin başlangıcı. Adalılar biralarını tokuşturmaya başladı. Dimitri amca çayını söyledi, çay döküldükten sonra yerine beyazı gelir. Hülasa , adalılar son vapurdan sonra sarhoştur; şarkılardan sonra... Bu yüzdendir ki köşedeki çayını dökmeyen, içipte doldurmayan Bahtiyar amcayı herkes yadırgadı.Köşeden köşeye kaçamadan kaçtı- bahtiyar-.Biz bir bahtiyar olamadık anasını satayım diyor Gabi. Ellerimi tutuyor Gabi, tüm ayıklığıyla sarhoşluğuna nem satıyor. Kınalıda inen oluyor, Burgaz'da... Heybeliye gelindiğinde Büyükadalıların durumu vahim.Yüzen meyhaneden iniliyor elbet.Benim hala acelem yok.Gabi ellerimi bırakmıyor. Koreli'den alınması gerekenler alınıyor. Alınıyor ve Bahriye Bayırı'nın merdivenleri biraz deniz kokuyor;


Karaköy'ün kahve koktuğu gibi.

Taksim'in...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder